Bekin, yazılı açıklamasında, “Mescid-i Aksa özelinde oluşturulmaya çalışılan yeni konjonktür, hiç şüphesiz kaos ortamının yapı taşlarını döşemeye yönelik sinsi bir adımdır.” dedi.
Uluslararası kuruluşlara Mescid-i Aksa çağrısı
İsrail’in kutsal mekanlara ve vakıflara yönelik taciz ve saldırılarının durdurulması için başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunan Bekin, açıklamasında şunları kaydetti:
“İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in İsrail güvenlik güçlerinin eşliğinde Musevilerce kutsal sayılan İbrani takviminde ifadesini bulan Tevet ayının onuncu gününde Müslümanların kutsalı Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlenmesi son derece vahim bir gelişmedir. Hiçbir meşruiyet zemini bulunmayan bu ve benzeri reflektif politik eylemlerin yeni sancılı gelişmeleri beraberinde getirmesi kaçınılmazdır.”
Müslüman ülkelerin bu tacizler karşısında tavrı merak konusu
İsrail ile İbrahim Anlaşması imzalayan Müslüman ülkelerin Mescid-i Aksa’ya yönelik son dönemde artan tacizlere yönelik tavrının merak konusu olduğunu belirten Bekin, “İsrail’in hiç olmadığı kadar karmaşık bir siyasi süreç yaşadığı bir dönemde 1 Kasım 2022’de yapılan genel seçimlerde yeniden hükümeti oluşturan Likud Partisi lideri Binyamin Netanyahu’nun bu yeni kabinesi, Filistin karşıtı ultra sağcı Itamar Ben-Gvir gibi siyasetçilerin Filistin sorunu konusunda “çözüm yerine çözümsüzlüğü” öncelemeleri ve barış formülünü reddetmeleri karşısında özellikle İsrail ile İbrahim Anlaşması imzalayan bazı Müslüman ülkelerin son gelişmeler karşısında nasıl bir tavır içinde olacakları doğrusu merak konusudur.” İfadelerini kullandı.
Filistin’i son derece tehlikeli bir süreç bekliyor
Bekin, ırkçı İsrailli bakanın geçmişte işlediği suçlara ve Filistin’e yönelik söylemlerine bakarak, bölgeyi önümüzdeki dönemde tehlikeli bir sürecin beklediği konusunda uyarıda bulundu: “1 Kasım 2022 seçimlerinde Dini Siyonizm Partisi ile blok oluşturan Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir’in geçmişte “ırkçılığı tahrik” ve “bir terör örgütünü desteklemek” suçlarından yargılanıp hüküm giymesi dikkate alındığında koalisyon ortağı olarak bundan böyle boş durmayacağı bir vakıadır. Nitekim, 1 Kasım seçimlerinde blok oluşturduğu Dini Siyonizm Partisi ile Batı Şeria’nın işgal edilmesi gerektiğini dillendirmesi son derece tehlikeli bir süreci beraberinde getirebilir. Ez cümle, İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa baskını kabul edilemez olduğunu ve bu davranışı telin ettiğimizi ifade etmek isteriz.” şeklinde konuştu.